Dr. Ali Fatih KISAARSLAN

Sıkça Sorulan Sorular

Çocuklar büyüdükçe yeni mikroplar ile karşılaşırlar ve bağışık sistemi bu mikropları hafızasına alarak onlara karşı bağışıklık kazanır. Zaman geçtikçe bağışıklık sisteminin öğrendiği mikrop sayısı artar ve bağışıklığı güçlenir. Bu nedenle sağlıklı çocuklar bile ilk yaşlarında sık hastalık geçirebilir. Buna ek olarak kötü çevre şartları ve yetersiz beslenmede hastalık sıklığını arttırabilir.

Çocukların sık hastalanmasında etkili olan nedenler;  

Bağışıklık Sisteminin Gelişimi:

•      Yeni doğan bebeklerin bağışıklık sistemi tam gelişmemiştir,

•      Doğum öncesi anneden geçen antikorlar, ilk süt yani kolostrum(ağız sütü) ile aldığı antikorlar ve canlı bağışıklık hücreleri, daha sonra özellikle 9. aya kadar anne sütünden geçen koruyucu antikorlar bebeği hastalıklara karşı korur.

•      Daha sonra yaşadığı çevrede bulunan mikrop florası ile karşılaşırlar. Bu mikropların çoğunluğuna hiç hasta olmadan bağışıklık kazanılırken, pek azına karşı hastalık oluşturarak bağışıklık kazanılır.

Çocuklar Arasında Pyalaşılan Mikrop Florası:

•      Okul, kreş, park ve oyun alanlarıda bir araya gelen çocuklar yakın temas ile yada ortamdan mikrop alabilirler.

Hijyen Alışkanlıkları:

•      Çocukların el yıkama gibi hijyen kurallarını kazanmaları için zamana ihtiyaçları vardır,

•      Kirliyi, temizi, mikrop ile kirlenmiş yerleri, yiyecekleri ve eşyaları farkedemezler,

•      Bu nedenle küçük yaşlarda enfeksiyon riski artar,

•      Çocukların yaşadıkları çevrenin mikrop florasına bağışıklık kazanmaları için çevre ile temasa ihtiyaçları vardı.

•      Hastalık endişesiyle aşırı kısıtlanan ve sürekli evde tutulan bebek çocuklar küçük yaşlarda yaşam çevresinin mikrop florası ile temas etmedikleri için bağışıklık sistemleri gelişmez ve hastalığa açık hale gelebilirler.

Beslenme:

•      Bağışıklık sistemininde gıdaya ihtiyacı vardır.

•      Sağlıklı ve dengeli beslenme büyüme ve glişme için gerekli olduğu kadar bağışıklık sisteminin gelişimi ve güçlenmesi içinde çok önemlidir.

•      Dengeli ve sağlıklı beslenmez ise bağışıklık sistemi zayıf düşerek hastalıklara karşı yeterli koruma yapamayabilir.

Uyku:

•      Çocukların büyüme ve gelişmelerinin normal devam etmesi için yaşının gerektirdiği kadar uyamaları çok önemlidir.

•      Uykusuzluk vücut üzerinde stres oluşturur.

•      Stresin büyümeye olduğu kadar bağışıklık sistemi üzerinede olumsuz etkileri vardır.

•      Dtres bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalıklara açık hale getirebilir.

Genetik Faktörler:

•      Bebek dış görünümü ve tüm vücut özelliklerinin yarısını anneden, diğer yarısınıda babadan alır. Anne ya da baba bağışıklık sistemini zayıflatan ve genler ile aktarılabilecek bir hastalık taşıyorsa bebeğinede geçebilir.

•      Buda ilgili hastalıklara yakalanma sıklığını arttırabilir.

 Çevre Faktörleri:

•      Aslında bağışıklık sistemimiz çevremiz ile etkileşime girerek öğrenir ve gelişir.

•      Tabiki bebeğin karşılaşacağı çevre kendisine uygun olmalıdır.

•      Bebeğin yada çocuğun yaşadığı çevreyi olumsuz etkileyen ve sürekli maruz kaldığı hava kirliliği, sigara dumanı sağlığı için zararlıdır,

•      Yaşanılan çevrede çinko, iyot, selenyum, flor, demir gibi minerallerin yetersiz bulunması ve bu minerallerin eksik alınmasını bağışıklık sisteminin zayıflamasına ya da yetirince gelişmemesine neden olabilir.

 Sosyo Ekonomik Durum:

•      Çocuk için doğru ve sağlıklı  uygulamalar iyi bilinmeli ya da bir uzmana danışılmalıdır.

•      Kaynağı güvenilir olmayan bilgiye dayalı beslenme, bakım ve takviyelerin çocuk sağlığına olumsuz etkileri olabilir.

•      Sağlıklı büyüme, gelişme ve sağlam bir bağışıklık sistemine sahip olmak için bilgiye, yeterli besine ve sağlıklı yaşam koşullarına sahip olamak gerekir.

•      Geri kalmış ülke ve bölgeleride yeterli ve uygun besine ulaşamadığı için kötü beslenen, sağlıksız şartlarda yaşayan bebek ve çocukların büyüme ve gelişmesi geri kalır.

•      Dolayısıyla bağışklık sistemi olumsuz etkilenir ve hastalıklara açık hale gelir.

 Anne sütü:

•      Sağlıklı büyüme gelişme denilince aslında akla gelen ilk soru anne sütü alıp almadığı olur,

•      Anne sütü ilk altı ay bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılar, 9 aya kadarda bağışıklığını destekler.

•      Daha sonrasında da ana besin kaynağı olarak ek gıdalar ile birlikte devam edilmesi gerekir,

•      Özellikle ağız sütü çok önemlidir, 1-2 damlada olsa bebeğin ağzına ilk verilen besin  ağız sütü olmalıdır.

•      Ağız sütü koruyucu antikorlar, bağşıklıkta görev alan canlı hücreler ve hatta genetik materyaller içerir,

•      Ağız sütü yani kolostrum yapısı ve içeriği nedeniyle bebeğin korumasız olduğu ilk ayalarında vaz geçilmezdir.